Mantolama terimiyle ilk karşılaşan sektör dışı her insan, uzman jargonu olduğunu düşünüp sözcük kökeniyle, yapılan işlemin benzerliği arasında ilinti kurmuyor. Oysa bildiğiniz anlamıyla mantonun vücudunuzdaki işlevi neyse, mantolamanın binanızdaki fonksiyonu da o. Binanızı sığdırabileceğiniz kaz tüyü bir manto henüz üretilmediği için, iyi bir ısı yalıtımı sağlamanın en iyi yollarından biri şimdilik mantolama.
Özellikle kış aylarında, binanın içerisindeki ısıtılmış havayla, dışarıdaki soğuk hava arasındaki sıcaklık farkı devasa olduğundan, bina içindeki ısı, pencerelerden, çatıdan ve duvarlardan dışarıya kaçar. Kaçan ısı bir türlü ısınamamamıza, dolayısıyla daha çok yakıt tüketmemize sebep olur. Isınamadıkça kombinin derecesini son seviyeye kadar artırır, ay sonunda da cep yakan bir faturayla karşılaşırız. Bu noktada mantolama ne işe yarar peki? Mantolama bir ısı polisi gibi çalışır ve kaçmaya çalışan ısıyı evin içine hapseder. Isınan havaya “otur oturduğun yerde” dediğinizden, daha az yakıtla daha çok ısınır, %40’a varan enerji tasarrufu yapmış olursunuz. Aynı anda, hem kendi ekonominize, hem devlet ekonomisine, hem de doğaya faydalı olmuş olursunuz. “Kış için güzel de, yazın da ısıyı hapsederse pişmez miyiz?” diye düşünebilirsiniz. Yaz aylarında saatlerce klima çalıştırsanız da, klimayı kapattığınız an yeniden terlemeye başlarsınız. Oysa mantolama klimanın yarattığı soğuğu da hapsederek, klimayı kapattıktan uzun süre sonra bile evinizin serin kalmasını sağlar. Mantolama sayesinde cephelerin ısı ve nem transferi en aza ineceğinden, binanızın ömrü uzar.
Dış Cephe Mantolama Nasıl Yapılır?
1) Dış cephe mantolamada ilk olarak subasman profilleri yerleştirilir. Yerleştirme işlemi su terazisiyle yapılır.
2) Plaka yapıştırma uygulamasına geçilir. Bu plakalar strofor, taş yünü, fugalı vb. olabilir. Plakalar özellik bakımından farklılık gösterir. Bu yüzden çalıştığınız firmaya hangi plakayı kullandıklarını, ve özelliklerini sormayı ihmal etmeyin. Plaka yapıştırma için genellikle çerçeve methodu uygulanır. Yani, yapıştırıcılar plakaların çevresini tamamiyle kaplayacak şekilde sürülür, orta kısımlara bir ya da iki öbek halinde bulanır. Yapıştırma işleminden sonra, 1 gün yapıştırıcının kuruması için beklenir.
3) Plakaların yapıştığından emin olunduktan sonra, dübelleme işlemine geçilir. Dübeller, plakaların birleşim yani ek yerlerine gelecek şekilde atılır. Plakaların orta kısımlarına da birer tane dübelleme gerçekleştirilir. Eğer binanız yüksekse, son katlara doğru dübel sayısı artırılır.
4) Dübelleme bittikten sonra, sıva uygulamasına geçilir. Plakaların üzerine kalın bir şekilde bir kat sıva uygulanır. Kalın sıva uygulamasının ardından file yerleştirilir ve onun üzerine de ince bir sıva uygulaması gerçekleştirilir. Bu işlemin ardından da, yine 1 gün beklenir.
5) Sıvalar kuruduktan sonra dekoratif kaplama uygulanır. Dekoratif kaplamanın püf noktası, herhangi bir çıkıntıyı önlemek için cepheleri bir seferde kaplamaktır. Binanızın dekoratif kaplaması tamamlandıktan sonra mantolama süreci tamamlanmış sayılır. Artık binanızı dilediğiniz bir renge boyatabilirsiniz.
İç cephe mantolama nedir?
Eğer apartman sizin değilse ve bina yönetimi tarafından mantolama kararı alınmadıysa, üzülmeyin. Böyle durumlar için de, başlı başına yeterli olmasa da, iç cephe mantolama işlemi yapılabiliyor. Uygulama şekli dış cephe mantolamayla birebir örtüşür, tek farkı dış cephe mantolamada kullanılan malzeme kalınken, iç cephe mantolamada 2-3 cm’yi geçmez. İç cephe mantolama, dış cephe mantolama kadar etkili değildir zira yalnızca duvarlara uygulanabilir. Kısmi ısı yalıtımınızla mutluyken, bir yandan apartman yönetimi ikna etme uğraşına devam etmeniz yararlı olacaktır.
“İyi de ben çalışıyorum, mantolama işlemini hakkını vererek yapan firmaları nerden bulacağım?” diyorsanız, armut bu süreçte de yanınızda. Mantolama yapan firmalar, armut.com sayesinde bir tık uzağınızda. Firmaları kendiniz seçebilir ve ücretsiz fiyat teklifi alabilirsiniz.
Bir üst yapı malzemesi olarak kullanılan asfalt, mineral iri ve ince agrega ile yapışkan özelliğe sahip bitümlü bağlayıcı karışımıdır. Bitüm bağlayıcı içeriği tipik olarak karışıma ve uygulamaya bağlı olarak %3 ile %7 oranında değişmektedir.
Asfalt; doğal kökenli veya petrolün damıtılmasıyla elde edilen koyu kahve ile siyah arasında rengi değişen bağlayıcı malzemedir. “Asfalt”, “asfalt çimentosu”, “bitüm” ve “asfalt bağlayıcı” terimleri esnek kaplamalarda aynı anlama gelecek şekilde birbirlerinin yerine kullanılmaktadır.
Asfalt yol karışımında kullanılan agregalar, karışım dizaynına bağlı olarak fiziksel özelliklerine ve boyutlarına göre sınıflandırılarak seçilen sert minerallerdir. Bu mineraller kırmataş, çakıl ve kum gibi doğal kaynaklı veya yüksek fırın cürufu gibi yapay olabilmektedir.
Asfaltlar, elde edilme usüllerine göre doğal ve yapay olarak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Doğal asfaltlar; tabiatta genel olarak mineral maddeler ile karışmış halde bulunmaktadırlar. Yapay asfaltlar, ham petrolün damıtılması sonucu elde edilirler. Damıtma işleminde kolay uçan kısımlar kulenin üst kısmından çıkar ve soğutucularla yoğunlaştırılarak ayrılmış olur. Bu şekilde meydana gelenler hafif ürünler, daha az uçucu ürünler ise aynı şekilde orta ürünleri meydana getirmektedir. En ağır uçan ürünler ise ağır ürünleri oluşturur. Kalıntılar kulenin dibinde biriktirilir. Bu şekilde ham petrol; benzin, gaz yağı, dizel yağları, yağlama yağları ve ağır kalıntı maddeleri olmak üzere başlıca beş ana kısma ayrılmış olur.
Asfalt oldukça karmaşık bir kimyasal yapıya sahiptir. Bu yüzden kimyasal analizi oldukça zahmetli olmakta ve analiz sonucunda çok miktarda veri elde edilmektedir. Ancak asfalt veya bitümü, asfaltenler ve maltenler diye iki gruba ayırmak mümkündür. (Bitümlü Sıcak Karışımların Fiziksel ve Mekanik Özellikleri)
Asfaltenler, bitümün %5-25’ini oluşturan esas olarak karbon ve hidrojenden oluşan ve bir miktar nitrojen, sülfür ve oksijen içeren n-heptan içerisinde çözünmeyen siyah veya kahverengi kendine özgü biçimleri olmayan yapılardır. Genel olarak yüksek molekül ağırlığına sahiptirler ve polar yapıdadırlar
Bitümler, ham petrolün damıtılmasından elde edilen viskoz hidrokarbonlardır. Bitümler, belirli bir sıcaklıkta viskozitesi, sertliği veya kırılganlığı ile ilişkili olarak belirli mühendislik ve fiziksel özelliklerine göre farklı sınıflarda üretilir. Bazen asfalt karışımların hizmet verdiği geniş bir sıcaklık aralığında performansı artırmak için bitümler polimerlerle modifiye edilir.
Bitümün en önemli fiziksel niteliği, ısıtıldığında yumuşaması ve daha akıcı hale gelmesi, soğuduğunda ise tekrar sertleşmesidir. (Termoplastik davranış). Asfalt yol yapımı ve serimi tipik olarak 140°C-160°C sıcaklık aralığında yapılmaktadır. Bitümün diğer önemli özelliği de, normal hava sıcaklığında bir katı gibi davranmakla beraber, viskoz akışkanlığa ve yük altında kendini onarma (viskoelastik) özelliklerine sahiptir. Bunun anlamı, asfalt tabandan gelen harekete uyum sağlayabilir ve trafik altında mikroskobik boyutta oluşan çatlaklar kendiliğinden kapanabilir.
Çeşitli asfalt uygulamalarında farklı asfalt karışım formülleri veya reçeteler kullanılır. Bu formüller asfalt yol sahiplerinin maliyet ve hizmet ömrü hedeflerine uygun olarak tasarlanır.
Asfalt yol yapımında temel tabakalarında kullanılan karışımlar, yol yapısının yük taşıyan esas elemanı olduğundan genellikle elastisite modülü daha yüksek ve uygulama kalınlığı daha fazladır.
Yüzey tabakaları, en üstte kullanılan en ince tabakalardır. Asfalt üretimi, tekerlek ile yüzey arasındaki tutunmayı ve kayma direncini sağlayacak dokuda, düzgün ve düşük gürültü seviyesinde komforlu sürüş için gerekli özelliklere sahip olacak şekilde dizayn edilir.
Yol tabakalarından binder tabakası, düzgün bir yüzeyin oluşturulmasını sağlayan ve yüksek trafik gerilmelerinde yükü alt tabakaya transfer eden, temel tabakası ile yüzey tabakası arasında kullanılan bir yol tabakasıdır.
Kurutulmuş mineral agregalardan oluşan farklı boyutlardaki iri ve ince agrega fonksiyonları bitümlü bağlayıcı ile dizaynda belirtilen oranlarda ve kontrollü bir sıcaklıkta asfalt plentinde karıştırılır.
Hazırlanan asfalt karışımı, yalıtımlı kamyonlarla üstü kapalı olarak plentten serim yerine taşınır. Karışımın sıkıştırmaya uygun işlenebilirliğe sahip olması için, belirli bir sıcaklıkta serim yerinde olması gerektiğinden, taşıma mesafeleri sınırlandırılabilir. Taşınan asfalt karışımı kamyondan sericinin haznesine boşaltılır. Serici haznesindeki karışım arka helezonla tablaya doğru iletilerek makinanın genişliğince serilir. Helezon malzemeyi asfalt yol boyunca dağıtır ve serici öne doğru hareket ederken tabla düzgün ve belirli bir kalınlıkta serimi gerçekleştirir.
Bu işlemler sırasında asfalt hızla soğuyarak sertleşmeye başladığından, belirli biryoğunlukta ve düzgün bir yol tabakası elde etek için serim işleminin ardından geciktirilmeden karışımın silindirlerle sıkıştırılması gerekmektedir.
Asfaltlara çeşitli yöntemlerle baskı yapılarak desenli asfalt üretilebilmektedir. Baskı asfalt daha çok görüntü ve reklam amacıyla oluşturulur.
İnsanlar göçebe hayatını bırakıp yerleşik hayata geçtikten sonra inşaatlar yaparak orada hayatlarını sürdürmeye başlamışlardır. Geçmişte yapı inşaat olarak kendini kanıtlamış birçok eserle tanıştık. Örneğin, Osmanlı’nın “Camileri”, Hindistan’ın “Tac Mahal’i” Çin’in “Çin Seddi” vb. Bu eserler ne kadar eski zamanda olsa da bu sektöre ekonomik ve teknik olarak ne kadar önem verildiğini göstermektedir.
İlerleyen çağlar içinde insanlar, devletler, yaşayış şekilleri, gereksinimler, kavramlar değişmiş ve yapılar çeşitlenmiş, büyümüştür. Kısaca, karada veya suda yapılan tüm bina, yol, köprü, baraj, kanalizasyon vb. tesislerin yapım çalışmalarına İNŞAAT denir. İnşaat işleri, bina inşaatı, altyapı inşaatı olmak üzere ikiye ayrılır.
İnşaat sektörü, insan yaşamını tümüyle etkileyen ve ilgilendiren bir sektördür. Bu sektörün yaptığı konutlarda oturur, okullarda okur, iş yerlerinde çalışır, yol vb. alt yapı tesislerinden yararlanarak yaşarız.
En önemli şey olan İnsan unsurunu yakından ilgilendiren inşaat sektörü, hatalar ve başarısızlıklar yapıldığı durumlarda çok kötü sonuçlarla karşılaşılır. Bu yapılan yanlışların deprem, sel baskını, heyelan, yangın vb. afetlerde meydana gelen kayıplardan sonra ne kadar önemli olduğu anlaşılır. İnşaat sürecindeki her kişinin planlı ve işinin hakkını vererek yapması, topluma daha düzgün, çağdaş ve sağlam yapılarda yaşama imkanı sunar.